Ücretin ödenme süreleri de kanunla belirleniyor. Buna göre ücret en geç ayda
bir ödeniyor. Sözleşmeler ile ödeme süresi 1 haftaya kadar indirilebiliyor.
Fakat 1 ayı geçemiyor. Maaşı bilerek ve kötü niyetle 20 günden fazla geciktirilen
işçiler ister bireysel isterse toplu olarak iş görme borcunu yerine getirmekten
kaçınabiliyor ya da işçiler haklı fesih ile tazminatını talep edebiliyor..
Yine işveren işçinin gerçek maaşı üzerinden Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) primini
ödemek zorunda. Ancak bazı işverenler işçi, gerçekte daha yüksek maaş almasına
rağmen resmi kayıtlarda asgari ücretli gibi gösteriyor..
SGK bu konuda 2012'de, meslek kodlarıyla tedbir aldı. Ancak sorun azalsa da
devam ediyor. Bu şekilde davranan işverenler devletten vergi ve prim çalarken,
çalışanının da geleceği ile oynuyor. Yani iki kere 'hırsızlık' yapıyor. Maaş
hilesi yapılan işçi haklı fesih ile tazminat kazanıyor, işveren ise hapse girebiliyor.
NE YAPILMALI?
Maaşınız düşük gösteriliyorsa öncelikle işverenden bordroda gerçek ücreti göstermesi
konusunda talepte bulunun.
Bu talep muhtemelen kabul görmeyecektir. Bu durumda firmayı ALO 170'e ihbar
edebilirsiniz ki işveren için ciddi para cezaları var..
Bunu da yapamazsanız, ücretle ilgili her türlü belgeyi saklayın. İleride açacağınız
davalarda işinize yarayacaktır..
HAKLI FESİH SEBEBİ
Tazminatı gerektiren haklı fesih sebeplerinden birisi de işverenin gerçek ücreti
bordroya yansıtmayıp, saklamasıdır. Hemen sözleşmenizi haklı olarak feshederek
kıdem tazminatınızı talep edebilirsiniz. İşverenin hileli düzenlediği bordrolar
yanıltıcı belge işlemi görmektedir.
Vergi Usul Kanunu 359'a göre de bunun karşılığı 1 yıldan 3 yıla kadar hapis
cezasıdır.
Ayrıca, ücretin vergisi de üç kat ceza ve gecikme faizi ile birlikte talep ediliyor..
Bir de ödenmeyen sigorta primlerinin cezası var.