İşyerinde ek iş yapmaya çalışanlar ile ilgili Yargıtay bir karar verdi...
İşyerinde ek iş yaparak, bazı ürünler satan personel bazen bu durumu ileri götürerek kendisinden ürün satın almayan personel arasında ayırımcılığa sebep olabiliyor. Bu nedenle Yargıtay, İşyerindeki pozisyonunun kendisine sağladığı yetkileri kötüye kullanarak ikinci iş yapmak suretiyle yapılan bu hareketin, doğruluk ve bağlılığa uymayan davranış olduğuna karar verdi ve tazminatsız kovulma sebebi saydı!
Manavgatta, Bir otelin Servis Müdürü, yaptığı ek iş te ilaç satışı yapmaktayken, otel çalışanlarını sattığı ilaçları almaya zorladı. Daha da ileri giden Müdür, İlaç almayan personele selam bile vermeyerek psikolojik baskı da uygulamaya başladı.İşveren şirketin durumdan haberdar olmasıyla, Servis Müdürü pozisyonundaki çalışanın altındaki işçilere yapmış olduğu davranış, affedilmeyerek tazminatsız işten çıkarıldı.
HAKLARINI ÖDEYİN ÇIKARIN
Servis Müdürünün açtığı davada, Manavgat İş Mahkemesi, İşveren şirketi kısmen haksız bularak, tazminatsız kovamayacağını değerlendirerek,'tazminatları ödemesi gerektiğine' hükmetti.
YARGITAY:' YETKİYİ KÖTÜYE KULLANMAK' DEDİ
Kararın temyizi üzerine ise, Yargıtay işyerinde servis müdürünün yaptığı ikinci işi doğruluk ve bağlılığa uygun bulmadı. Bu tür davranışları işyerindeki pozisyonun kendine verdiği yetkiyi kötüye kullanmak olarak değerlendirerek işveren şirketi haklı buldu. Böylece, amirin işyerinde yaptığı ek işte, çalışanlarını müşteri olmaya zorlamasını 'tazminatsız kovulma sebebi' saydı.
İçtihat Metni:
7HD, 24/02/2014 tarih, 2013/20070 Esas, 2014/4423Karar
...
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi
taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı,
dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal
gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde
bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin
kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine
2-Davacı, davalı otelde servis müdürü olarak çalışırken iş akdinin işveren tarafından
haksız olarak sona erdirildiğinden bahisle kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla
mesai ve yol masrafı ücretinin ödetilmesini istemiştir.
Davalı, davacının şirkette servis müdürü olduğunu, işyerinde pozisyonunun kendisine
verdiği otoriteyi kullanarak personele zorla bitkisel kökenli ilaç verdiğinin
tespit edilmesi üzerine, işyerinde ikinci bir iş yapması nedeniyle iş akdinin
doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışları nedeniyle sona erdirildiğini savunarak,
davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davalı işverenin, davacının işyerinde pozisyonunu kullanarak ilaç
sattığını ne zaman öğrendiği, bu olayı öğrenmesinden sonra kaç gün içerisinde
işçinin iş akdini feshettiği bilinmediği gibi davac??nın işyerinde ilaç sattığı
da şüpheden uzak bir biçimde ispat edilmemiş olup iş akdinin davalı tarafından
haksız olarak feshedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacının iş akdinin işveren tarafından feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı
konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları
sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar
arasında uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve
iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin
varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır.
Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak,
hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa
uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir.
Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin
sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı
tanımaktadır.
Somut olayda, davacının servis müdürü olarak görev yaptığı, otel çalışanları
tarafından verilen dilekçelerden, davacının, manevi baskı kurarak, ücret ödemelerinde
kolaylık yapacağını söyleyerek ve rızalarına da bakmaksızın adlarına sipariş
verip ilaçları getirtip emr-i vaki yaparak onları ilaç almaya zorladığı, ilaç
almayan personele selam bile vermediği sabittir. Her ne kadar mahkemece, bu
dilekçeleri, veren kişilerin otel çalışana olduğuna dair dilekçelerde bilgi
olmadığı gerekçesiyle geçerli kabul etmemiş ise de, dilekçelerin içerikleri
verilen somut bilgiler ve detaylar dilekçe sahiplerinin otel çalışanı olduğunu
göstermesi ve bu hususun otelde çalışanların listesinin getirtilmesi kolayca
açıklığa kavuşturulacak olmasına göre yerinde bulunmamıştır. Bu durumda davacının
davranışının, işyerindeki pozisyonunun kendisine sağladığı yetkileri kötüye
kullanarak ikinci iş yapmak suretiyle doğruluk ve bağlılığa uymayan davranış
olduğunun anlaşılmasına göre, davalı işverence haklı nedenle fesih yapıldığının
kabulü ile davacının kıdem ve ihbar tazminatının reddi gerekirken yazlı şekilde
kabulüne karar verilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir.
3-Davacının yol ücreti alacığı yönünden ise; davacı işyerinde gece saat 23.00-24.00’
e kadar çalıştığını beyan etmesi ve bilirkişi tarafından da bu saatlere kadar
çalıştığının kabul edilmesi karşısında, davalı işyerinde 00.00 vardiyasının
olması nedeniyle işyerindeki servis saatlerinin getirtilerek davacının kendi
özel aracı ile işe gidip gelmesinin zorunluluktan mı kaynaklandığı, yoksa özel
tercihi sonucu mu olduğu hususunun davalının ısrarlı savunmasına rağmen araştırılmaması
ve eksik araştırma ile talebin kabulüne yönelik hüküm kurulmuş olması bozma
nedenidir.
O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli
ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, ...